8 Mart Emekçi Kadınlar Günü

Basında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Mesajları

Doç. Dr. Deniz Sarıbaş

Geçtiğimiz gün 8 Mart Dünya Kadınlar günü kutlandı ve bu kutlamalar basında da yer aldı. Onlardan bazıları aşağıda listelenmiştir:

http://www.basin-is.org.tr/dunya-emekci-kadinlar-gunu-tarihcesi,2,2,172#.YEcMImgzbIV

https://www.ntv.com.tr/turkiye/dunya-kadinlar-gunu-ne-zaman-kadinlar-gunu-neden-kutlanir,tTbuYWeEcUaVhqJuoznJbg

Bu haberlerde, 8 Mart kutlamalarının tarihçesine yer verilmiştir. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi kadının daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladığı ve polisin işçilere saldırıp işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçinin can verdiği anlatılmıştır. 26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısına (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) da haberde yer verilmiştir. Bu toplantıda Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin’in, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day – Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdiği ve önerinin oybirliğiyle kabul edildiğinden söz edilmiştir. 8 Mart’ın “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasının başlangıcının 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) sonucunda gerçekleştiğine de haberde yer verilmiştir. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandığı söylenerek 12 Eylül 1980 tarihinde kutlanmadığı ve 1984 yılından bu yana kutlandığı belirtilmiştir.

8 Mart’ın tarihçesinin yanı sıra diğer ülkelerde o güne yönelik bazı uygulamalardan söz eden bazı haber sayfaları da bulunmaktadır:

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/dunya-kadinlar-gunu-nasil-ortaya-cikti-8-martin-tarihcesi-nedir-1818963

Linki verilen bu haberde de tarihçesinden sonra o gün çiçek satışlarının artışından söz edilerek pek çok ülkede Dünya Kadınlar Gününün resmi tatil olarak ilan edildiği vurgulanmıştır.

Çeşitli haber sayfalarında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün tarihçesi aynı şekilde belirtilirken bazı haber sayfalarında anlamlı sözlere yer verilmiştir:

https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-mesajlari-en-ozel-ve-anlamli-dunya-kadinlar-gunu-sozleri-6302097/

Yukarıda linki verilen haberde aşağıdaki ünlü bazı liderlerin, yazarların ve sanatçıların aşağıdaki sözlerini alıntılanmıştır:

“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.” Mustafa Kemal Atatürk

“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” Mustafa Kemal Atatürk

“Bir kadın olarak kentim yok. Bir kadın olarak kentim tüm dünya.” Virginia Woolf

Aynı haber kaynağında kadın ve erkek farklılıklarını ironik olarak ifade eden sanatçı ve yazarların sözleri de alıntılanmıştır:

“Kadınların siyasal güçleri yoktur sözde; oysa akıllı kadınlar, aptal kocalarını hiç güçlük çekmeden parlamentoya sokar, hatta bakan koltuklarına oturturlar.” Bernard Shaw

“Dünyayı kadınlar yönetiyor olsaydı hiç savaş yaşanmazdı ancak 28 günde bir derin müzakereler yaşanırdı.” Robin Williams

“Sevmekte kadınlar profesyonel, erkekler ise amatördür.” Francois Truffaut

Ünlü erkek figürlerin kadın ve erkeğin toplumsal rollerini tiye alarak kadını yücelten bu ifadeleri takdire değer elbette. Topluma önemli katkıları olan bu figürlerin sözlerine yer vermek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün anlam ve önemine dikkat çekmek açısından da önemli. Bununla birlikte, bazı basın haberlerinde hala tartışmalı sözlere de yer verilmiştir:

https://www.karar.com/8-mart-kadinlar-gunu-mesajlari-ve-sozleri-1608201

https://www.cnnturk.com/yasam/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-mesajlari-ve-sozleri-2021-resimli-yazili-anlamli-guzel-kadinlar-gunu-sozleri-mesajlari

Yukarıdaki linklerde 8 Mart günü mesaj ve sözleri başlığında aşağıdaki alıntılar yer almaktadır:

“Onlar; sevimli kızlarımız, tatlı kız kardeşlerimiz, güzel sevgililerimiz, sevgili eşlerimiz, mükemmel annelerimiz… Onlar hayatımızın anlamı… Tüm kadınlarımızın Kadınlar Günü kutlu olsun!”

“Yaşamımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.”

“Analarımız, bacılarımız, hayatımızın yarısı hatta çok daha fazla değerlerimizi ifade eden kadınlarımızın Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

“Her zaman ne istediğini bilen, erkeğinin ardında ona destek veren, çocuklarının başında koruyup kollayan kadınlar… Dünya Kadınlar Gününüz kutlu olsun…”

Bu noktada toplumdaki tüm bireylerin kendine sorması gereken bazı sorular var:

  1. Kadını ‘sevimli’, ‘narin’, ‘ana’, ‘bacı’, ‘sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar insanlar’, ‘erkeğine destek veren’, ‘çocuklarını koruyup kollayan’, vb. ifadeler ilk bakışta kadını yüceltiyor gibi görünmekte, ama aslında kadını bu tanımlamalara sıkıştıran dar bir bakış açısını resmetmektedir. Eğer bu ifadelerde herhangi bir sorun göremiyorsanız bu cümlelerdeki ‘kadın’ terimini ‘erkek’ ile değiştirin. Saçma geldi öyle değil mi? Çünkü her erkek bu özelliklere sahip olmak zorunda değildir. Hatta toplumsal algı, her erkeğin farklı özelliklere sahip olmasını kabul ederken kadını bu tanımlara sıkıştırmaktadır.
  2. Ülkemizdeki toplumsal algı bir erkeğin sevimli ve narin olmasından ziyade güçlü olmasını gerektirdiğine yönelik olarak şekillenmiştir. Peki, erkeğin güçlü olmasını beklerken kadının sevimli ve narin olmasını neden bekliyoruz? Erkek çocuklarımızı narin olmayan, hatta bazen kaba bireyler olarak yetiştirirken kız çocuklarımızı narin yetiştirmek istediğimizden gerçekten emin miyiz? Eşitlikten yoksun bu toplumsal algı şiddetin de temeli oluyor olabilir mi?
  3. Ana, bacı, eş ve sevgili tanımlarına girmeyen kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamalarının dışında mı bırakılmalıdır?
  4. Karşılıksız sevgi ve şefkat bir annenin çocuğuna verdiği koşulsuz sevgiyi çağrıştırmaktadır. Kadınlar diğer insanları da aynı fedakarlıkla, koşulsuz sevmek zorunda mıdır? Eğer öyleyse bu erkekler için de geçerli midir? Geçerliyse de değilse de bunun Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamasıyla ne ilgisi var?
  5. Kadın erkeğine destek verdiği ölçüde mi değerlidir? Ancak bir erkeğe destek veren bir kadın mı Dünya Emekçi Kadınlar Gününün kutlanmasını hak eder? Bir erkekle yaşamayan ve dolayısıyla erkeğine destek vermeyen bir kadın bu kutlamayı hak etmiyor mudur?

Hepimizin bu sorular üzerinde düşünmesi, toplumsal cinsiyet algısının, dolayısıyla kadına yönelik şiddetin kökten çözümü için büyük zorunluluktur. Kadın ya da erkek, bir toplumu oluşturan tüm bireyler o topluma farklı varoluş biçimiyle katkıda bulunabilir. Toplumdaki her insan, farklılıkları kabul eden, karşısındaki insanın cinsiyetinden önce onun insan olduğu düşüncesine sahip olan ve insan haklarına saygı duyan bireyler olmalıdır. 8 Mart’ı ‘analar, bacılar, narin çiçekler’ bakış açısıyla değil, emekçi kadın insanların, tıpkı erkek insanlar gibi toplumda var olma çabasını kutladığımız, kadın ve erkeklerin birbirine saygı duyduğu, omuz omuza daha güzel bir dünya yaratmak için çalıştığı bir toplumda kutlamak en büyük dileğimiz olmalıdır.